Türkiye’de başta Ege Bölgesi olmak üzere iç sularda yaşamını sürdüren yılan balıkları, mucizevi yaşam öyküleriyle dikkat çekiyor. Üreme çağına gelen yılan balıkları, metamorfoz geçirerek başladıkları yolculuğu yaklaşık 6 bin kilometre uzaklıktaki Meksika kıyılarında çiftleşme ile sonlandırıyor. Larva olarak başlayan yavruların yolculuğu ise yaklaşık 3 yıl sonra ebeveynlerinin çıktığı nehir ve göllerde son buluyor.
Ege’nin bir kıyısıyken Büyük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonlarla göl haline gelen, günümüzde kirlilik sorununu aşmak için geniş kapsamlı projelerin yürütüldüğü Bafa Gölü, sayıları her geçen gün azalan yılan balıklarına da ev sahipliği yapıyor. Dünyadaki tüm yılan balıkları gibi bu gölde de yetişkin yılan balıkları, çiftleşmek için çıkacakları uzun yolculuğa hazırlanıyor.
Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Fatih Perçin’in verdiği bilgiye göre, nehir ve göllerdeki kirlilik ile baraj gibi yapılar sebebiyle Türkiye’de sayıları giderek azalan ve yılda yaklaşık 400 ton civarında avlanabildiği tahmin edilen yılan balıklarının yaşam hikayesi oldukça ilginç.
Bilim dünyası nedenini henüz çözemese de dünyadaki tüm yılan balıklarının sadece Meksika Körfezi’ndeki Sargasso Denizi’nde çiftleştiğini, bunun için dünyanın çeşitli bölgelerinden yetişkin yılan balıklarının Sargasso Denizi’ne yolculuk ettiğini ifade eden Perçin, Anadolu’da da en fazla Bafa Gölü ile Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz Nehirleri’nde yaşayan yılan balıklarının yaklaşık 6 bin kilometrelik yolculuğa çıktığını söyledi.
Yılan balıklarının Bafa Gölü’nden Büyük Menderes yoluyla Akdeniz’e, oradan da Cebelitarık’ı geçerek Meksika Körfezi’ndeki Sargasso Denizi’ne ulaştığına işaret eden Perçin, buraya ulaşan balıkların dibe daldığını, şu ana kadar yapılan çalışmalara göre 300-500 metre arasında yumurta ve spermalarını bıraktığını anlattı.
Fatih Perçin, şu bilgileri verdi: "7 ile 14 yaş arasındaki yetişkin yılan balıkları öncelikle bulundukları bölgede metamorfoz geçiriyor. Rengi kararan, yağlanan, gözleri büyüyen ve koku alma duyuları gelişen balıklar, yolculuğa hazır hale gelmeye çalışıyor. Bu gelişim tamamlandığında Şubat ve Mart aylarında yolculuk başlıyor. Göllerdeki balıklar, dereler ve küçük sular aracılığıyla denize ulaşmaya çalışıyor. Bu süreçte yüzde 20 oranında deriden de solunum yapabildiği için kayabileceği ıslaklıktaki çamur ve nemli ortamlarda karadan da ilerleyebiliyor. Ancak bu balıkların yol veya kuru toprağı uzun süre aşması mümkün değil.
Önüne çıkan engelleri aşarak açık denize ulaşan balıklar hiçbir şey yemeden yaklaşık 200 gün yolculuk ederek Sargasso Denizi’ne ulaşıyor. 4 bin 500 metreye yakın derinliğe sahip çukurları bulunan bu denizde kendilerine ait bölgelerde balıklar dibe dalmaya başlıyor. Balıkların 300 ile 500 metre arasında sperma ve yumurtalarını bıraktığı tahmin ediliyor. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda çiftleşmeye ilişkin kesin verilere ulaşılamadı."
EVE DÖNÜŞ YOLCULUĞU
Çiftleşme sonrası ebeveynlerin yaşamları sona ererken larva biçimindeki yaşam formları, Avrupa’ya doğru olan akıntılarla sürüklenerek Sargasso Denizi’nden Akdeniz’e doğru hareket ediyor. 2 yıl süren yolculuk boyunca renksiz, defne yaprağı biçimindeki formlarından Akdeniz kıyılarında yavru yılan balığı formuna dönüşen balıklar, yolculuklarının 2,5 ile 3. yılında Türkiye kıyılarına ulaşıyor. Burada iç sulara geçmek için yağmurlu mevsimleri ve su baskınlarını bekleyen balıklar, ebeveynlerinin geldiği göl ve nehirlere dönüyor.
Perçin, Japonya, Tayvan ve Kore gibi Uzak Doğu ülkelerinde geleneksel bir öneme sahip, tüketimi çok yüksek miktarda olan balıkların, Avrupa’da da özellikle Almanya, İsveç ve Hollanda’da füme olarak tüketildiğini söyledi.
Japonya’da 120 bin ton, ABD’de 2 bin 800 ton, Avrupa’da ise 20-25 bin ton yılan balığı üretildiğini, Türkiye’de ise sulardaki kirlenme ve göç yollarının kapatılması nedeniyle 1997 rakamlarıyla 400 ton avlama yapıldığının tahmin edildiğini anlatan Dr. Fatih Perçin, uygun koşulların bulunmasına rağmen henüz yetiştiricilik yapılmadığını vurguladı.
Perçin, yılan balığının yüksek ekonomik değere sahip, ihracat potansiyeli fazla bir balık olduğunu dile getirerek, "Türkiye’de dünya talebine yanıt verebilecek bir yetiştirme tesisinin kurulması gerekiyor. Ayrıca devlet olarak da ülkemiz sularına daha fazla sayıda yılan balığının gelebilmesi için iç sulardaki kirliliğin azaltılması, baraj gibi yapılara geçiş noktaları inşa edilmeli" diye konuştu.
Bafa Gölü çevresindeki köylerden balıkçıların "Pinter" adı verilen özel ağlarla yakaladıkları yılan balıkları, toplama şirketlerine veriliyor.
Göldeki balıkçılar, kıyılara koydukları pinterleri 3-4 günde bir kontrol ediyor. Her kontrolde en fazla 25-30 kilogram balık yakalanabiliyor.