30 Mart 2021 Salı

Karahindiba

 




Aslında Tam Bir Şifa Kaynağı Olduğunu Bilmediğiniz Uçuş Uçuş Bir Ot: Karahindiba

 Doğada hemen hemen her hastalık için doğal bitkiler ve çözümler bulunur. İçerdikleri yüksek besin değerleri ve doğal yapıları ile özellikle bitkiler, hastalıklarda tedaviyi destekleyici ürün olarak kullanılır. Yüksek potasyum oranına sahip karahindiba bitkisi de bu doğal tedavi yöntemlerinden biri olarak dikkat çeker.

Karahindiba nedir


Karahindiba; her ne kadar ismi kara olsa da aslında yaprakları yeşil ve çiçeği sarı bir bitkidir. Nisan ve mayıs aylarında yetişen bu bitki; radika, acıgünek ya da güneyik gibi isimlerle de anılır. Papatyaya benzeyen yapısı ile dikkat çeken karahindiba, şifa kaynağı içeriği ile pek çok hastalığa iyi gelir. Dünyanın birçok yerinde yetiştirilebilen bu bitki, yüksek oranda potasyum ile A ve C vitamini içerir.

Karahindiba otunun faydaları nelerdir?

  • Yatıştırıcı özelliği bulunan karahindiba çayı, depresyon, stres ve yorgunluğa iyi gelir.
  • Sindirim sistemini düzenler ve iştah açıcı özelliklere sahiptir.
  • Güçlü bir idrar söktürücüdür. Müshil etkisi yaratan bir yapıya da sahiptir. Boşaltım sistemi üzerinde iyileştirici etkileri vardır.
  • Kalp kaslarının güçlenmesine yardımcı olur.
  • Kan şekerini dengede tutarak şeker hastalığı tedavisinde yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilir.
  • Kolestrolü dengeler.
  • Egzama, sedef ve sivilce gibi cilt sorunlarında karahindiba bitkisinden faydalanılabilir.
  • Antioksidan özelliği sayesinde kanser gibi önemli hastalıklarda da kullanım için idealdir.
  • Sarılık, gut, romatoid artrit gibi hastalıklarda yarar sağlar.
  • Vücutta su tutulmasını azaltarak zayıflamaya da yardımcı olur.
  • Kan dolaşımını hızlandırır. Bu sayede vücuda güç ve enerji verir.
  • Karahindiba otunun zararları nelerdir?

    Karahindiba, oldukça yararlı bir bitki olsa da kanaryaotu, krizantem, kadife çiçeği, papatya, sarı papatya gibi bitkilere alerjisi olanlar tarafından kullanılmamalıdır. İlaç kullananların ve hamilelerin de kullanmadan önce doktora danışmalarında yarar vardır. Safra kesesi iltihaplı ya da enfekte olmuş olan hastaların da bu bitkiden uzak durmaları önerilir. Bazı kullanımlarda midede ekşime ve ishal gibi sorunlar ortaya çıkardığı da görülmüştür.

    Karahindiba nasıl kullanılır?

    Karahindiba bitkisi yüksek oranda potasyum, A ve C vitamini içeren bir bitkidir. Mineraller bakımından da zengindir. Yaprakları ve köyü salataların içerisinde kullanılabilir. Kurutulmuş hali birçok ülkede öğütülerek kahve ve çay olarak tüketilir. Ayrıca kök ve yaprakları göğüs ve kadın sağlığı ilaçlarında, üriner sorunlarda ve cilt bakımında da kullanılır.

    Karahindiba çayı nasıl yapılır ve faydaları nelerdir?

    Karahindiba çayı özellikle kurutulmuş yapraklarından yapılan bir çaydır. Ancak dilerseniz bu çayı taze yapraklardan da yapabilirsiniz.

  • 6 çorba kaşığı kurutulmuş karahindiba kökü, yine aynı ölçekte karahindiba yaprağı ve 4 su bardağı su, karahindiba çayını hazırlamanız için yeterlidir.
  • Önce 4 su bardağı su ile karahindiba kökü 20 dakika civarında kaynatılır.
  • Ardından bu kaynayan karışım karahindiba yapraklarının üzerine dökülür ve ağzı kapatılarak 15 dakika demlenir.
  • Sonrasında ise içilmeye hazırdır. Dilerseniz karanfil, tarçın, rezene tohumu, zencefil kökü ile 1 tutam karabiberi ve karahindiba bitkisini kavurarak da bir çay karışımı hazırlayabilirsiniz.
  • 22 Mart 2021 Pazartesi

    Gün batarken.........










    .. 
    Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar. 
    Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik 
    Saçlarında ilkbahar..

    Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
    Gülüşünde taze serin bir rüzgar 
    Ellerin yine eskisi kadar güzel 
    Çiçek açmış dokunduğun bütün kapılar..

    Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
    Hasretin içimde sonsuzluk kadar. 
    Şaşırmış kalmışım birdenbire çaresiz. 
    Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar.

    Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
    Ne yüzünde bir gölge,ne dilinde sitem var. 
    Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm 
    Benim olmuş dünyalar...


     

    Kedilerim:pamuk ve kuzi








     






















    Bahar geldi












     

    Su kaplumbağası


     

    İşci arılar





     

    Arılar hakında bilgi

     



    1. Biz yokken arılar vardı

    Bilinen ilk arı fosili 100 milyon yıl, ilk insan fosili ise 300 bin yıl öncesine ait. Yani biz yokken arılar vardı.

    Arılar hakkında 10 ilginç bilgi

    2. En çalışkan hayvan: Arılar…

    Ortalama bir arı hayatı boyunca bir çay kaşığının 12’de 1’i kadar bal üretiyor. Yarım kilo bal için bir grup bal arısının 2 milyon çiçeği gezmesi gerekiyor.

    3. Dans etmeyi de pek seviyorlar

    Bal arıları kendi aralarında dans ederek anlaşıyorlar. Bir bal arısı bulduğu yemek kaynağının konumunu ve kovana mesafesini, yaptığı özel bir dans ile diğer arılara anlatır.

    4. Çok hızlılar…

    Bal arıları kanatlarını aklınızın alamayacağı kadar hızlı çırpıyorlar. Bir bal arısı saniyede 230 defa kanat çırpıyor. Duyduğunuz “vızzz” sesi de işte bu hızla çırpılan kanatlardan çıkıyor.

    5. Sadece dişi arılar sokar

    Çünkü sadece dişi arıların iğneleri vardır. Üzücü olan ise bal arılarının herhangi birini ya da bir şeyi soktuktan sonra ölmeleri…

    Arılar hakkında 10 ilginç bilgi

    6. Koku arıların işi

    Bal arılarının 170 koku alıcısı bulunuyor. Bu sayede sizin kokusunu dahi alamadığınız çiçeklerden o lezzetli balları üretiyorlar.

    7. Birbirlerini nasıl ayırt ediyorlar?

    Tabii ki kokuları ile… Her bir bal arısı kolonisi kendine has bir kokuya sahip ve arılar kendi kolonilerini bu sayede bulabiliyorlar.

    8. İnsanların en yakın böcek dostu: Arılar…

    Çünkü arılar insanların yiyebilecekleri bir gıda üreten tek böcek türü…

    9. Yazın çalış, kışın ye

    Arılar kış aylarında kovanlarından çıkmaz ve yaz boyunca biriktirdikleri balı yiyerek yaşamlarına devam eder; kraliçe arıyı ve kendilerini sıcak tutmak için sıkı bir küme oluştururlar.

    10. Pek minikler, 5 gözlüler

    Bal arılarının 6 bacağı var. 2 bitişik gözleri başlarının yanında; 3 tekil gözleri ise başlarının üzerinde. Bunun yanında 2 çift kanatları, bir nektar keseleri ve bir de mideleri var.

    Razor Backed Musk Su Kaplumbağası


    Razor Backed Musk Su Kaplumbağası



    Güney Amerika sahillerinde yaşayan bu su kaplumbağası diğerlerine göre  oldukça ilginç özelliklere sahip. Mesela kafasında nokta halinde siyah siyah benekler var, boyunları görece daha uzun; ama, ayakları daha kısa. Çok güçlü bir gagası var. Sığ sularda yaşıyorlar. Yumurtlamak ve güneşlenmek haricinde suyun dışına çıkmayı sevmiyorlar.

    Kötü Kokusuyla Düşmanları Uzaklaştırıyor.

    Kendi türüne ait olan bir özelliği daha var. Kendini tehlikede hissettiği an kötü bir koku salmaya başlıyor etrafa ve bu sayede kendini yırtıcı hayvanlardan koruyor. Beslenmeleri tamamen et üstüne kurulu. Böcek midye ne bulursa sığ sularda yemektedir. Diğer su kaplumbağaları gibi yaz aylarına yakın zamanlar üreme dönemleridir. Yumurtalarını kıyılara bırakırlar. Erkek kaplumbağa kur yapmak için dişinin boynunu ısırır.

    Su Kaplumbağası Çeşitleri

    Adı üstünde su kaplumbağası ama bu tatlı hayvanlar sadece suda yaşamıyorlar. Amfibik olarak da adlandırılan bu hayvanlar hem karada hem de suda yaşayabilme özelliğine sahipler. En çok bilinen kırmızı yanaklı su kaplumbağası, singapur kaplumbağası olarak da bilinmektedirler. Başlarının üst kısmında bulunan çizgilerin rengine göre türlerine ayrılmaktadırlar. Dünyanın bir çok yerinde akvaryumlarda evcil hayvan olarak yaşasalar da doğada bir çok vahşi türü bulunmaktadır.

    Bu benekli hayvanların kökeni Güney Amerika kıyılarındaki Florida ve Meksika’ya dayanıyor

    Kırmızı yanaklı su kaplumbağaları adını kafalarındaki kırmızı çizgilerden alır. Anavatanları California ve Kuzey Meksika’dır. Dünyanın her tarafında ev hayvanı olarak beslenmektedir. Yarı sucul bir kaplumbağadır. Yeryüzünün en istilacı 100 türünden biri olarak bilinmektedirler. Anavatanları çok uzakta olmasına rağmen getirildikleri yerleşkeye kolayca uyum sağlayıp kısa zamanda üreyebiliyorlar. Bu sebepten dünyanın her köşesinde kolayca yaşayabilmektedirler.

    Kayalardan ve ağaçlardan suya doğru çok kolayca kaydıkları için onlara İngilizcede kayan anlamına gelen ‘slider’ ismi verilmiştir.

    Güneşlenmek Onlar İçin Bir Keyif☀️

    Ağırlıkları yaklaşık olarak 2 kilograma ulaşabilen su kaplumbağalarının düzgün bakımı yapıldığında 30 yıla kadar yaşamaktadır. Dişileri 30 cm erkekleri ise 25 cm e kadar uzamaktadır. Büyümeleri oldukça yavaştır. Dördüncü yaşlarına kadar cinsiyetlerini ayırt etmek zor olabilir. İki yaşından sonra kuyrukları uzarsa ve kalınlaşırsa ancak o zaman erkek olduğu anlaşılır.

    Doğal yaşam alanları bataklıklar, su kenarları, yeşilliklerin içindeki gölcükler ve yavaş akan nehirler olan su kaplumbağaları, kayaların üstüne çıkıp güneşlenmeye bayılırlar.

    Yaşadıkları ortamda suya ihtiyaç duyarlar. Yumurtlama zamanlarında ya da yiyecek aramak için sudan ayrılırlar.


    21 Mart 2021 Pazar

    Damalı su yılanı (Natrix tessellata)

     



    Damalı su yılanı Avrupa ülkelerinde görülen zehirsiz bir yılan türüdür. Türkiye’de her bölgede yaşamaktadır ve görülmektedir. Renkleri gri-yeşil yada kahverengi-siyah şeklindedir. Boyları 1 metre ile 1.30 metre arasında değişmektedir. Adı her ne kadar su yılanı olsa da tamamen suda yaşamazlar. Suyu sever ve zamanlarının çoğunu suda geçirirler. Nehir, ırmak, göl ve denizlerde fazlaca görülür. Zamanının çoğunu suda geçirmesine rağmen suyun altında çok uzun süre kalamaz ve nefes almak için su yüzeyine belli aralıklarla çıkar. Su yüzeylerinde dallar, çalılar üzerinde güneşlenirler.yüzeylerinde dallar, çalılar üzerinde güneşlenirler.

    Dişileri erkeklerden daha büyük yapılıdır ve Temmuz ayında yumurta bırakırlar. 10-30 kadar yumurta Eylül ayında çatlamaya başlar ve yavrular yumurtadan çıkar. Ekim ayından Nisan ayına kadar kış uykusuna yatarlar. Yazları daha aktiftirler ve tüm kışı uyuyarak geçirirler.


    Zehirli olmasa da bazen ısırdıkları görülebilir. Eğer korkutulursa ve agresif hale gelirse ısırabilir ve bir diğer savunma mekanizması da tehlikede olduğu anda çıkardıkları çok kötü kokan gazdır. Ayrıca ölü taklidi de yaparlar. Bir çok ülkede soyları koruma altına alınmıştır.